Asude üyemiz gönderdi.
Bir kervan geçiyor eteklerden
Bir savaşın sızıntısı gözlerinde demirlemiş
Bir kervan geçiyor eteklerden
İçinde anam ve ben...
Yorgun yüreklerin acısıyla demlenmiş bir bardak çay
Hasret bırakıyor sehere
Selamsızın biridir diyorlar benim için
Yokmuşçasına haberleri eteklerdeki yorgun yürekleden
Başlardan göğün rengini bilmez
Ve de kirpiklerden sahraya bedel
Babam
Renk cümbüşünün rüzgâr gülünde döndüğü hâl
Babam
Yazın üşümek gibi, çınarın gölgesinde, ter içinde
Bir kervan geçiyor eteklerden
Surlardaki bayraklardan hesap sorarcasına
Gömülürcesine aydınlıklara, tey vururcasına târihe
Çekilircesine sâhillerden
Bir kervan geçiyor eteklerden
Yutarcasına beni
Sabahları aydınlıklardan
Geceleri yüreklerden bîhaber bırakmak
Sövmek sebebini bilmeden
Ya da anlamadan kervanın geçmekte olduğunu
Kervan kervan
Yükü yürekler kadar karanlık
Yüreği geceler kadar sevecen
Yıkılan köprüsü geldiği yöne bakan
Gidişten kesme umudunu
Geçme bu eteklerden
Serlere vur yükünü enginlere inat
Götür anamı, emanet et erenlere
Ben iki kolu destekli bir ucu topraktayım
Bugün yerde yarın serdeyim
Sen götür anamı, bakma yakarışlarına
Kervan kervan
Geçme bu eteklerden
Bekle beni her inkârın kan akan tarafından
Aldırma damarlarıma alışık onlar
Sen götür beni inkârdan uzağa
Sen götür beni
Bu eteklerden
(istanbul-2003)
Ayhan Yavuz Açıkgöz
Şu konularda daha fazla şiir:
Hasret, İstanbul
Tarih : 2010-05-31 20:43:30 | Hit: 1555 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.