Çiğdem üyemiz gönderdi.
Ellerine al ruhunu hilafsızından
Güneş de konsun avcuna
Yağmurla ıslanan rüzgar da
Rüzgar savursun üstüne serpilenleri
Yağmur yıkasın
Ve tüm ihanet ruhundan arınsın
Ve sonra bakışlarını ek ruhunun orta yerine
Yeşersin masumiyet
İçinden sökülsün gözyaşı
Takılmasın ayakların izlerine
Ve sonra bağır bağıra bildiğin kadar
Yürekte yankılansın sesin
İşte böyle esmelisin
Esmelerinden yangınlar türemeli
Yangınlar asildir
Sonunda közlerin barındığı
Külleri bile değerlenir anı artığı
Ve her dara düştüğünde
Gecenin piyonu düş sarılır anıların kıvılcımlarına
Yeniden alev almaya
Belki bin alazla dolar güllerin en alı
Dikenleriyle yara yara düşlerin girdabını
Ama göz gülümser dudak sessiz kalsa da
Sessizken dudakların bir sis kurulmalı gecene
Evet evet sisim ben
Sisim belki ama bir bir ay damlatan
Etrafa acımasız sana aydınlık olan
Sisim evet tenini serinleten
Manzaranın esaretinden çekip ellerimde dirilten...
Sakın üşüyorum demesin dilin
Sis oldum diye üşümek niye
Oysa ki yanıyor olmalısın
Isınmaya muhtaç değil şehri alevlere boğan
Daha az önce hücrelerine değmedi mi
Parmak uçlarıma sakladığım sesim
Yoksa sen hala sisler ardında mısın
Aç gözlerini bak
Yıldızlardan bir yol var değdir ayağını
Geldiğin yere şaşacaksın
Diz çöküp bu samanyolunda emekleyerek koşacaksın...
Bilmem benim ne zaman farkıma varacaksın
Etrafta koşturur siluetler ama ben yalnızım
Belki de denk düşmedi seçtiğim sırdaşım
Ellerimden buz aktı ayaklarımı da buladı
Soğuğu dondursun diye güneşe seslendim yoldadir
Acaba yolu mu bulamadı...
(19 01 2008)
Aslı Demirel
Tarih : 2010-05-31 20:28:14 | Hit: 1624 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.