Yudum üyemiz gönderdi.
Bu aşk mı yaralıyor beni
yoksa yokluğuna mı hırçınlığım
oysa tüm sevmelerimi
tüm ihtirasları mı bohçaya koydum
ve sırtıma yükleyip geldim sana
içinde en tutkulu aşkımın bende bıraktıkları
yalnızlığın en koyu hali demleniyor
yalın
katıksız sevdaların ardından
gecelerin karanlığına teslim
hüzünler doğuyor ayak diplerime,
öyle çok acılanıyorum ki bazen
masum gördüğüm duygularımı öldürmek için çabalıyorum
çekip gitsem
tüm yükümü de götüreceğim biliyorum
kendimden ağır sevda!
oysa sadece
gözlerinde yakaladığımdı aşk!
yalnızlık hançer olup umutlarıma saplanırken
yeni kurbanlar buluyorum / satır aralarına sığmayan
aşk-ı atıyorum örneğin mısralardan
canlıyken işlevleri değişmemiş
ölü sevdalara paralıyorum kendimi
satın almaya yetmiyor bir kuruşluk sevdamı
cebimde ki birkaç bozukluk
yoksun ya
hiçbir şeyin toplamı aşk etmiyor!
aslında kadehim
ağzına kadar hüzün dolu
her bir yudumunda
içime dökülen asit yağmurlarına gebe kalıyor yüreğim
yoldan çıkmış sevgilerim savruluyor
sonu gelmez virajlarda
aşka dair ne kadar kırıntı varsa
hepsini götürmüşler / bomboş yüreğim
gözlerimi örten perçemlerden
uzak değildi yokluğun
saçlarımda parmaklarını hissetmekse
aşktan üstün,
her gün yeni bir umuttu peşinden koştuğum
ve bulamadığım
sevmiyordum kalabalıkta bağıran yalnızlığımı,
bu kez
ellerinin bıraktığı hislere gebe kalıyor yüreğim
giriş serbest ama;
çıkışa derin çukurlar kazmak lazım
depreşen deli arzularımın peşinde
derin mevzulara dalmaktandır
oltanın kısa kalması umutlara
o yüzden deli rüzgarlara bırakıyorum kendimi
mısralardan attığım aşk- yanımda
paraşütüm sensin
ellerindeyim
ya kapat hayata gözlerimi
yada bekletme
yüreğine düşür beni
GM
Gülay Morgül
Tarih : 2010-05-28 17:03:50 | Hit: 2040 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.