Ahu üyemiz gönderdi.
Ben,
sarı saçlarla süslü hayalini
dört mevsim boyunca
kalbimin ışıklı sularına yatırıp
her nefeste bir meşale gibi yanarken
sen benim gibi yanmadın.
Yanmak şöyle dursun
senin için
yandığıma dahi inanmadın.
Göğsümün,
kanlı duvarlarında
yalnızca senin sesini duyduğunu
ve hayalinin
kalbimin sularında
mışıl mışıl uyuduğunu
gösterebilmek için sana,
gururla bilenmiş çelik bir bıçakla
yarmam gerekti kalbimi.
Ve sen
görünce
yarılan kalbimin ağzından dökülen aksini,
sona erdirip
ateşinde eriyen bir adam karşısında
zevkle sürdürdüğün raksini,
aniden değişiverdin.
Bana bu şiiri yazdıracak kuvveti verdin.
Beline kadar uzanan sarı saçların
ve denizinde
binlerce yüreği boğabilecek
alev gözlerinle,
şimdi sen beni iyi dinle.
Sen,
o yarılan yürekte
gece gündüz dört mevsim
ışıyan bir güldün.
Fakat şimdi o kalbin ağzından
kanlı bir cerahat gibi
yerlere döküldün.
Kalbim senin için yanıyordu,
hâla yanıyor.
Kalbim senin için kanıyordu,
hâla kanıyor.
Ama emin ol ki ben,
gözlerimde
acının tek bir damlasının
parlamasına izin vermeden
ve ellerim titremeden,
en uzun dizelerimden ikisiyle süslü
işaret parmağımın iğnesini
yarılan kalbimin bir dudağından batırıp
öbür dudağından çekerim.
Kendi ellerimle açtığım yaramı
kendi ellerimle dikerim.
Eğer o alev gözlerinde
hâla yarama bakacak kadar cesaretin varsa
dikişimin sonunda
iki kafiye ile düğümümü atmadan önce
kalbimin içine son bir defa bak.
Çünkü o ışıklı geceleri
bir daha asla göremeyeceksin.
Çünkü o kalbin içine
bir daha asla giremeyeceksin.
Hasan Saim Özturhan
Tarih : 2010-05-28 17:02:34 | Hit: 1746 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.