Bugün,
Recep : Seni seviyorum tuğçe ♥ PaŞa : Suyum Hayatım Omrumum Sevdıgım Baharım Tutkum Sevgi Gulucuklerım hAYATımın GulumSeten Tek Kadınım Solmayan Cicegım Olurmusn Mutluluk Kaynagım olu ♥ beren : seni her zaman sevicem bu hep böyle kalacak vedatımmmm.. ♥ tuba u. : sewiyorum seni bir tanem yaşama sebebim .hayatımın anlamı.ömrümmmm sen yoksan bnde yokum demektir ♥ TUBA : SADECE SEVİYORDUM SENİ NEDEN GİTTİN Kİ BENİ BIRAKTIN :( ♥ sevgi : aşkımm herşeyim tek yaşama sebebim seni çooook seviyomm suruçlu sevdigim Esmerimmm VEDATİMMMM Urfalısından<3 Evinamııı ♥ SEVGİ : SERVETİM AŞKOM SENİ ÇOK SEVİYORUM SEN SİZ BU DUÜNYA BANA ZİNDAN CANOMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMMM ♥ FeyzaBarış : sonunda sevgiliyiz 3. de olsa sen beni ben seni seviyorum ve 20 gün oldu alıştık birbirimize SENİ ÇOK SEVİYORUM !!!!!!! ♥ nurfeyza8 : Barış seni tahmin edemediğin kadar çok seviyorum ne olur bi anlasan ♥ fatime : sadiq seni coooooooxxx sevirem iller kecsede menim olmasan bele nifretim olsada sevgim ondan qat qat coxdu seni unudmaq ondanda cetindi ezabimsan ♥ ezgi : sen benim herşeyimsin <3<3<3 ♥ aşkın : seni seviyorum ♥ sevgi : seni çok seviyorum senin için ölürüm beni asla bırakma aşkımmm allahtan tek bir şey dilerim beni sensizlikle ezalandırmasın VEDATIMMMMMMM ♥ sevgi : sevgilimmm seni çoooook seviyorum sensssiz yaşayamam tek aşkımsın son aşlkım kalacaksın yaşama sebebim ♥ MENDERES : BENDE SENI COK AMA COOOK SEVIYORUM CANIM BIRTANECIK SEVDIGIM BENIM RABIAM ♥ RAB?A : MENDERES SENI COK AMA COK SEVIYORM OMRUM BENIM ♥ Adem Durmazer : gözlerimi dünyaya açarken gözlerin vardı lütfen ölürkende olsun
Sevgini Haykır

Üye Girişi

Anket

Sizce en guzel ask filmi

Selvi Boylum Al Yaz.
Issiz Adam
Titanik
Ask Tesadufleri Sever
Not Seni Seviyorum
Beni Unutma
Kasimda Ask Baskadir
Not Defteri
Incir Receli
Evim Sensin
Baska Dilde Ask
Mavi Pansiyon

İstatistikliler

Toplam Şair:2485
Toplam Etiket:996


Toplam Aşk Şiiri:10457
Onay Bekleyen:0


Toplam Aşk Hikayesi:37
Onay Bekleyen:0


Toplam Aşk Mesajı:34
Onay Bekleyen:0


Toplam Güzel Söz:59
Onay Bekleyen:0


Toplam Sesli Şiir:75
Onay Bekleyen:0


Toplam Sevgi Mesajı:17
Onay Bekleyen:0


Toplam Yorum:106
Onay Bekleyen:2137


Online üyelerimiz:


Şu anda burada 264 aşk şiiri seven bulunmaktadır.

Buradasınız: Aşk Şiirleri > Yıkık Değirmenler **(Düz Yazı)

Yıkık Değirmenler **(Düz Yazı)

Yelda üyemiz gönderdi.

Yıkık Değirmenler

Değirmene su taşıyan ark yer yer yıkılmış, arktan taşan sular kılcal damarlar gibi yolaklanıp; gövde üzerinde kök salmış arsız yaban otlarını beslemekte. Yosunlanmış kiremitlerin çukurlarına dolan, rüzgârın taşıdığı toprağın içine tesadüfen karışmış çiçek tohumları yaşama tutunmayı başarmanın mutluluğu içinde ahenkle salınıyordu. Çamur ve samanla kaplanmış bedeni çıplak kalmış, gedik dişler gibi aralardan taşlar dökülmüş yılların yorgunluğu omuzlarından düşüverecekmiş gibiydi değirmen.
Yatağından kaymış kocaman değirmen taşının düşerken kırdığı tıkanan çarktan boşalan suların oluşturduğu minik göle dökülen suların şırıltısına eşlik eden kurbağaların şarkıları; dışarıda sürmekte olan hüzün dolu sessizliği bozan yegâne sesti. Yoğun yaşamıştı, o şaşaalı günlerden geriye yıkık dökük, yaban hayvanlarından başka canlının uğramadığı yok olmaya yüz tutmuş bir harabe kalmıştı.
Yalnız ölüyordu değirmen ve kim bilir daha niceleri.
Her buğday tanesi toprağa düşmek isterdi bir zamanlar. İnsanoğlu ile tanışmadan önce; buğday gelip buğday gidiyordu ama doğasına karşı gelemezdi, üreyip çoğalacaktı.
İnsanoğlu ise doğasındaki tembellik ve sınırsız merakı sonucu neye yarayacağını bilmeden bir gün tekerleği icat etti. Zamanın kabuğunu kırdığının farkında değildi o zamanlar, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.Sonraki zamanlarda söz söyleme hakkını kendinde bulanlar bunun adına gelişme dediler. Tartışmaya bile gerek görülmedi; gerçekten gelişme mi? bozulma mı? Bir gerçek vardı göz ardı edilmemesi gereken! Eski bozulmadan yeni yapılamazdı. Bir başka deyişle kazanılmış gibi görülen her yenilik süregelen dengelerin bozulması demekti. Artık her buğday tanesi de kırılmak istiyordu ve değirmeni icat etti insan. Buğdayı öğütmek ucu açık hayallerin sadece başlangıcıydı. Amaç sadece fiziki açlığı tatmindi daha güzel ve daha kolay doymak.
Tüm bu olanların gözden kaçan çok önemli başka bir boyutu daha vardı. Şimdi hiç doyunamayacakları bir açlıkla karşı karşıya kalacaklardı. Sahip olma dürtüsünün baskınlaşması; daha fazla güç, hep daha iyisine, daha güzeline, daha fazlasına sahip olma isteği, uzunca bir süre adını bile koyamayacakları kötü çocuk, benbencilik şimdiki bilimsel adıyla egoizm.
Babaannelerimizin el emeği göz nuru döktükleri tarhanadan yapılan çorbaya sobalarda kızarttığımız ekmekleri doğruyorduk, nasıl da sevinçli nasıl da mutlu oluyorduk; bayram yeri gibi oluyordu on kişinin kaşık salladığı ahhşap yer sofraları. Belkide bir daha hiç yenisi yaşanamayacak bayramlar. İşte içinde yaşadığımız zaman, ne büyük bir değirmen değil mi? Neleri öğüttü biz farkında olmadan. Çorbalara ekmek yerine menfaat doğrar olduk, içine birazda yalan sıkarak. Değiştik çevremizde ne varsa hepsini değiştirmeye çalışarak. Sonunda yaşamın en büyük yalanını karizma deyip alnımıza yapıştırıp en büyük değirmen kendimiz
olduk. Başlangıçta yaşam bizi öğütüyordu. Şimdi ise biz bize verilen yaşamı öğütmeye
başladık, önemli bir noktayı unutarak. İçinde bulunmak zorunda olduğumuz zamanı yaşanabilir kılan insani erdemlerdi. Görülemez elle tutulamazdı ama onlarsız da olunamazdı. Hava gibi su gibi en insanın temel ihtiyacı idi. Suyu ortadan kaldırsanız balıklar yere düşer havayı ortadan kaldırsanız kuşlar.
Teknolojik ve bilimsel gelişim ışık hızı ile bir değişime yol açmışken, duygusal gelişimde aynı oranda geriye düştü çaresiz. Hep varılacak hedeflerin güzel düşleriyle haşır neşir kendimizi kaybetmişken geldiğimiz yeri unuttuk.var oluş nedenini, bizleri var eden sebepleri; yaşam enerjisini hep maddi değerler üzerine kanalize edince had safhaya ulaşan manevi açlığın, bizleri yavaş, yavaş tüketmeye başladığının farkına bile varamadık.
Her dost sohbetinde; dimağımızın bir köşesinde nasılsa saklı kalmış küçük küçük anılardan söz edildiğinde derin bir iç çekişle “ ah eskiden bir başkaydı “diye başlarız söze ama kendimize eskiden farklı olan neydi, şimdi ne değişti diye sormak aklımıza gelmez. Kendimizde oluşan kişilik değişimini kabullenmek istemeyiz çoğu zaman. Şartlar böyle gelişmiştir ve tek suçlu yaşadığımız zaman der, yine bencilce bir çıkarım yapıp haklılığımızı perçinleme adına “ bizde zamana uymak zorundayız “ yalanının doğruluğunu ispata çalışırız. Ucu açık yeniliklere ayak uydurmak isterken ait olma duygusundan uzaklaşıp kendini koruma dürtüsüyle icat ettiğimiz; soyut gerçekliğin kısır döngüsü içinde devinirken elde ettiğimiz maddi kazançlarla birlikte kaybedilen manevi değerleri görmezden gelmek varlıktan hiçliğe geçişin bir adımı olarak kabul edilebilir. Bu andan itibaren; görmeyiz, duymayız, hissetmeyiz.
Bencilliğin nirvana’sına yükselmenin verdiği megalomanlığın bizi taşıyacağı yer aşikârdır.
Sevginin ve erdemlerinin yerine konan hiçbir şey aslının yerini tutamayacaktır.
Kabul edin ya da etmeyin; her hareket bir enerji gerektirir. İhtiyacımız olan enerji yaşamın kendisidir. Yaşamdan alınan enerjiyi sinerjiye dönüştürebilmek onu somut ve doğru alanlara kanalize etmekle mümkündür.
Harcayamayacağınız kadar paranız olsa, yaldızlı bir yaftanız, insanlar önünüzde el pençe divan dursa, yıldızları koparacak kadar yakın olsanız
Her sonun bir başlangıcı vardır.
Her başlangıç sonun başlangıcıdır
Yalnızlık en korkulu rüyanız değil mi?
Yıkık Bir değirmen gibi yalnız ölmek!
O halde…

Unutmayın yaşam var oldukça yıkık değirmenler hep var olacak.

Aralık 2007
Abdurrahman Güleç
 
Abdurrahman Güleç
 






 


Bu yazıyı sosyal ağlarda paylaşmak için tıkla!

Tarih : 2010-03-19 11:34:08 | Hit: 3128 | Puan: 0

Popüler Şiirler
Yeni Eklenenler

Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.