Nihan üyemiz gönderdi.
Ah öyle bir uzakmış ki gözlerin benden
Arşınlara küsmüşüm,küsmüşüm millere
Yokluğunla gelirken lal olanlar dile
Meğer yokluğundanmış yine her çile
Her sabah taptaze gülüşünü saklarmış
Gözyaşımmış seherde sümbülündeki çiğ
Yıldız çiçeklerinden sabahlıklar yaparmış
Kıpkızıl bir şafağın ellerindeki iğ
Saçlarında taçlanan kristalmiş kederim
Parça parça inermiş süzülerek boynundan
Süt beyaz gerdanında belirginleşince sim
Kristal kederimi çıkarmışsın koynundan
Sana gelen yollarmış ruhumun tuzakları
Batan dikenler olmuş hepten ekmeğim aşım
Mevsimlerin yittiği noktanın bitiminde
Vahaya kaynak imiş dinmek bilmeyen yaşım
Senle giden yıllarmış benim naçiz sermayem
Bir hazine, içinde çeşit çeşit inciler
Zümrüt altın köledir,incidir asil Kösem
Gözyaşı ki o bir tek asil sultanı diler
Onunla gidivermiş zalimin kapısına
Sandığında bin çeşit inciden mücevherler
Zalim sultan ki çıkmış heybetle karşısına
Boynunda hep altınlar,yakutlar,zümrütler...
Hacer Esma Yüksel
Tarih : 2010-05-28 16:53:40 | Hit: 1024 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.