Lila üyemiz gönderdi.
1/:
Okudum bir alacasında akşamın
Kaderimin açık kalın ezoterik cildini.
Ellerim nükleer yarınlarda gezmedeymiş meğerse
Hatta ben tozmadaymışım başıma buyruk ve serseri
Hiçliğimin mağrur atomik kasırgalarında...
***
Tuttum saçlarını alacasında akşamın
Tarihçe-i yaşamında koca çınarımın hırs ile.
Üzerine demir yürekler çizdim elimdeki kömürle,
Ve beyaz olan her şeyin bir bir...
Terkimde şerefsiz ve yapışkan kibir,
Ezdim mütevazi tepelerimin dervişlerini.
***
Dağları kim yarattı durup dururken?
Kim çizdi denizleri çukur ovaya?
Okudum bir alacasında akşamın merak taylarına binerek
Kaderimin açık kalın gnostik cildinin inerek derinine.
Silbaştan yazdığını sananmışım meğer ben
Çağdaş ofset coğrafyalarının
Sahte yazgısını asitli galerilerde.
Ve en yücesinde ölçüsüz grafiğin
Ucuymuş kıvrılan usulca aşağıya.
***
O an oldu olan...
Aydınlığı doğuran yıldızlar kuantik ebelerle,
Elimden kayıverdi balık kokanı burçların,
Ve hakanı yarattığım küçük dağların.
Kandilleri kim yarattı durup dururken?
Kim çizdi şıhapları göğün göğsüne?
El cevap: Vallahi ben değilmişim,
Her kimsen çık ortaya ey sahip
Beynimi bağlayan ip kopsun en berk yerinden.
***
Daldım alacasında bir akşamın,
Kaderimin açık kalan cildinin son sahifesine.
O an oldu olan...
Bana kaldı yalnızca,
Dipsiz ve ürkütücü karanlıklar hediye.
2/:
Teker teker uçtular, yukarı hep yukarı;
Üflediğim balonlar dayandı doruklara.
Sıkıp suyunu kompleksimin lahuti bir presle,
Toprağından doğduğum saksısına kendimin,
Fersah fersah uzayan boyum durdu selama.
Biro yana savruldu yazgımın kalın cildi
Kimdi beni savuran miraçta diğer yana?
O an oldu olanlar...
Dayandı bulutlara kindar kasaturalar.
Ne in kaldı çevremde ve damarında yılların,
Ne de aynada silueti sevdiğim kadınların...
***
Aydınlığı doğuran yıldızlar ağlamaya durdular
Burdular kozmik ebelerle yaramaz kulakları.
Üçü, beşi, onu sönerken çığlıklarla,
Yandı kırkı ellisi,
Elimden kayıverdi burçların yelelisi,
O an oldu olan göğün her ferdine,
Bana kaldı yalnızca,
Dipsiz ve ürkütücü karanlıklar hediye...
3/:
Söyle bana ey kristal bilgesi kitapların
Var mı benden anlısı ellerinde türabın?
Eğilin ey insanlar ve cümle cinler önümde!
Saltanatım karşısında dağlar yere kapanın!
Ben böyle garkoluben kibrin mağmasına ölçüsüz
Ancak hünsa gelinler girdiler zifafıma.
Hayalimde dalmışken ben sevdasına Gılgameşlerin,
Dürüldü kozmik sayfalar,
Kapandı sahtiyan kitap...
Düşüverdi yanıma mağrur ellerim.
***
Bir var idim perde-i zilliyatta, yok oldum.
Anladım ki bütün bunlar bir anlık:
Güç, saltanat, kudret ve debdebe...
Hani nerde ışığı doğurttuğunu sanan ebe?
O an oldu olan...
Elimden kayıverdi burçların en dengelisi
Bana kaldı yalnızca zamanın son deminde
Adı benimle aynı olan,
Dipsiz ve ürkütücü karanlığın delisi...
Ahmet Yozgat
Tarih : 2010-05-28 16:47:22 | Hit: 1406 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.