Leyla üyemiz gönderdi.
KİMSE BİLMEZ NEDEN YASAK BU MEYVE,
VE NEDEN
CENNETTEN KOVULURKEN
İÇLERİNDEKİ ŞEHVETTEN
TANRIYI ÖTELEYİP
DÜNYAYI KEŞFE ÇIKMIŞ HAVVA VE ADEM...
Ve yokken henüz dünyada
İnsan denen tanrının yasakları
Düşünce arıyorken düşünce ürününü
Aşk varken...
Ve her şey doğalken
Ağaçlarla,yıldırımla,güneşle
Tanrılar yaratıp sığındık gölgesine
Onların dilleriyle cezalandırdık bizi
Hapsettik sevgileri sorgulu mekanlara
Duygularımıza git dedik
Düşünceyi kilitledik
Çarmıha gerdik onuru İsayla
Tutsak bedenlere tutsak ruhlar ekledik
Madde denizinde yüzdük,
Sevgide emekledik...
Kurumlar oluşturduk yönetebilmek adına
Devlet gibi,töre gibi,ev gibi...
Ve hepsi...ama hepsi...
Yutuverdiler bizi
Kim olma savaşında
MASALSI BİR DEV GİBİ
.
İnlerimize gömdük beğenilerimizi
Nefretlerimiz büyüyüp sıkıştı içimizde..
Bir gaz bombası,patlamaya hazır kinimizde...
Ve mezarlıklara döndü yüreklerimiz,
Anlatamadığımız
İçimize gömdüğümüz sevgilerimizde
Sonra saçma sapan...
Bir bölümü tanrıya..
Bir bölümü şeytana..
Bir bölümü maddeye tapan
Bir tuhaf cins oluverdik bir anda..
Bilim derken,ilim derken
Kralıyla,sefiliyle mutsuzluğa kahrederken
Yıkımlarla yetinmeden
Yeni yıkımlar yarattık yükselmek adına...
Bir gölde balık tutarak,
Bir ormanda dolaşarak,
Bir sahilde dans yaparak
Hayat denen mucizenin varamadık tadına...
Hep bir ilerisini hedefledik
Yaşam denen sonlu yolda..
Var etmek,üretmek adına değil,
Tüketebilmek adına...
Mobilya uğruna orman tükettik
Kazanmak uğruna can tükettik.
Çıkar uğruna vatan tükettik...
Meğer ki mutluluk kelle fiyatınaydı...
Meğer ki tükenendik.
Kazandıklarımızın bir ötesi vardı hep.
Bitmeyen hırslarımızda
Büyüterek aksesuarlarımızı
Kim ve kişi oluveriyorduk
Hükmettiğimiz madde ve insan gücünde
Kement takılmış köpekler gibi
Özgürlüğe hasret çekerek eriyorduk.
Bir ağlarken,bir gülerken insandık...
Bir sevilirken,bir de severken...
Bir de bir dilim ekmeği bölerek yerken..
Çağ,iletişim çağı...
Televizyonda dram,
Bilgisayarda komedi,
İnternette sevgili...
Ekmek bol..
Adam yok paylaşmaya...
İçinde çırpındığı ağın,
Gelişmek uğruna battığı batağın,
Sanrılar ve yalnızlıkla yattığı yatağın
İçinde darmadağın
Yavrularımız var bu nesle sunduğumuz...
Bu film...
Bu kabus dolu senaryo,
Gerisinde mi kalmak yaşanılan çağın?
Yoksa çöküşü mü insanlık denen
O yüce dağın.
Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
dediğimiz marşlar var
gümüş dere yok.
Çürümüş et,
Kokuşmuş leş tarlasına dönmüş sular
Devir kapitalizm...
Kazanmak uğruna kirletmek beleş.
Biz insanız.
Evrene yön veren güç.
Demiri kazmada,kürekte değil
Kılıçta,tüfekte,topta tutanız
Çeliğe su vermek için uğraşta
Çiçeği kurutanız.
Ne desek ki? ..
Rahat ve mutlu yaşamak adına
Yok edilenlerin önemi ne ki? ..
.varlığı dert,yokluğu yara
Olan para
İbadet kaynağımız...
Tartışmasız her şeyimiz...
Söylesene...
Mutluluk nerede ki?
İsmet Hayri
Tarih : 2010-05-28 16:36:39 | Hit: 1700 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.