Ceren üyemiz gönderdi.
geriye dönecekler birgün
çifte çubuğa,
yorgunluktan eser kalmamış yüzleri
kalmamış ellerinde nasırları
geriye dönecekler birgün
anıları belleklerinde...
geriye dönecekler birgün
nadasa bırakılan toprak
şehvetten kıvranan kadın misali tavda,
su verilmiş çelik pullukları bekliyor,
çatladı-çatlayacak
o güzelim eller
nasıra kavuşacak yeniden
sanki bir kış yorgunluğundan uyanmış misali toprak
büyük yağmurlara gebeymiş gibi
başımız üstünde gökyüzü
hadi hadi ne duruyorsun
kara sabana rahmet okuyarak
şimdi tam zamanıdır diyorum
bak işte göçmen kuşlar göründü bile uzaklardan
anam haçça kadın
yuvarlamıştı beni gübrelikten
işte böyle bir günde
az mı beklemişti
cemre havaya
cemre suya
ve daha sonra toprağa düşecek diye
zamanıdır şimdi
toprağı harman etmenin
hasada yüzüm olmalı diyorum
ekilecek tohumda
nadasa ben bırakmadım oysa...
son temmuz sıcağıydı
altın başaklar gelinlik kızlar gibi tarlalarımızda
bir yanda karanfiller-yediverenler
davetkar bakışı gibi leylanın
şehvetli dudaklar gibi etli etli
işte genç bir kız vücudu gibi titremekte
her şey olgunluğun doruklarında
diyorum ya bir yaz sıcağıydı
batıdan esmeye başladı rüzgar
heyhaat, hayra alamet değil
yalvarırım bırakın altın başaklarımı
rüzgarlar kraliçesi nolur
aman aman amana yok derman
uzandı boylu boyunca
ah emeklerim kutsal emeklerim
ekinlerin olgunlaşmasını firik olmasını
ve daha sonra hasat mevsimini
yıllarca bekledim...
geriye dönecekler birgün
göçmen kuşlar misali süzülerek
londranın batı yakasından
palmenin ülkesinden-atinadan
şu bizim alamanyadan
demir parmaklıklar ardından
hele bir işaret almaya görsünler
ellerinde pankartlar ve bayraklar
dağdelen dürbün misali gözler
karanlıkta çakmak çakmak...
geriye dönecekler birgün
çifte çubuğa,
nadasa bırakmadıkları toprak
afete uğrayan başak
onları bekliyor
şehvetten kıvranan bir
kadın sıcaklığında...
Yılmaz Kızılırmak
Tarih : 2010-03-20 10:21:45 | Hit: 1540 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.