Ceren üyemiz gönderdi.
Şalvarla yön saçılmış
Serseriliğin özü
Otobüslerden fakültelere eğreti bir biçim bu mor
Mavi inciler ametistler arasında hüzün
Çünkü şimdi
Ağlamak istediğimi öğrendim
Geçmişe karşı savunmasız
Yarın diyebilirdik
Önceden önceye
O uygarlık yarındaymış bilemezdik
Kalpler gibi çiçekler yapraklar gibi
Yaşıyorsa insan bir anı
Soruyor hep şarkılar nekadarı
Şimdi itiraflar acı desem
Geçmişe bir sır gibi
Öteye gideceğim ama öteden öncesi
Dönerken başım
Kolunda ve sessizlikte
Akşamın geceye karşı öğretmedikleri var
Yürüyüşümüz için şaşıran çizgiler
Arkamızdan sövüp
Yüzümüze şiir dökenler
Ve daha nicesi
İncitiyor beni o yarımlık
Belkide sarılığından
Belkide masamızdan tütüyor duman
Belki şarkılar kesiliyor nekadarı bilmeden
Ezan başlıyor
Tanrılaşan kim demek geliyor yine içinden
Ama sessiz kalıyor her şey gibi ses
Belkide izleniyoruz camekanda
Ki camekan dediğim ölü balıklardır hep
Ölenin değil ölenin ağıdıdır
Gözlerin sürmeli yanıdır mavidir bilirim
O popülerite donuktur yine
Nefesimi tuttukça yaşadığımı unutursan
Elvedalar gibi sana el sallamanın küfrü içinde
Bir işaret yollayacağım belki martılarla
Başka bir şehirde
Başka bir yerde
Başka kapılarda
Hatta zamansız
İşaretim olarak kalacaksın
En çok sevdiğim renk
Külü yazacağım belki
Kargalardan habersiz
İnanmayacaksın
İnanmak için çok geç değil mi sevgili
Keşke diyeceğim ilk defa
Ama pişmanlığımdan değil
Korkaklığımı bağışla
Acıyı sonra ölümü öğretmelisin hem daha
Nasıl çürümeye yüz tuttuysak işte öyle
Bunu da bağışla
Ki sigarada kül
Cesette kül derken
Şiir kül
Şalvarla yön saçılmış serseriliğin özü
Şehirlerden ülkelere eğreti bir biçim bu mor
Mavi inciler ametistler arasında yüzün hüzün
Kasım 2006
Başak Tuncel
Tarih : 2010-03-19 10:54:27 | Hit: 2980 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.