Nihan üyemiz gönderdi.
Geceydi.
Issız bir sazlıkta yalnızdık.
Ay doğmuştu geceye
kocaman bir portakal gibi
asılmıştı
siyah kadifeden bir örtünün üzerine.
Nedense,parlak ve yuvarlak Ay'ı
oldum olası sevmedin sen.
Bütün luzumsuzluğu ile tepede asılı şeye merakımı
senden kaçırdım,
merakıyla kocaman olmuş gözlerimi
Ay'a benzettim her aynada
belki de bu yüzden gözlerimi de sevmedin,
oldum olası.
Bakmadın gözlerime.
Ay'a bakmadığın gibi.
Sazlıktı karanlık altındaki esrarengiz mekan.
Sesler geliyordu
sen yüreğini sınıyordun.
Ruhum bulanmak istiyordu ruhuna,
sana kaynamak isteği ile geceye düşmüş Ay kadar parlaktı,
sokuldukça sana,
önemsemiyordu
duymuyordu bile sesleri,
sen gidiyordun.
Sevmedin parlaklığı,
geceye parlayan Ay'ı sevmediğin gibi,
belki de sevmedin beni.
Ruh bu
okşanmayınca,
anladı bir oyunu,
vaz geçti oynamaktan,
artık gözlerini kaçırmıyordu...
Ay'a benzemekten hoşnut,
uçsuz bucaksız bir karanlıkta geziniyordu...
Geceydi.
Bir sazlıkta yalnızdık.
Sen esrarengiz seslerde gücünü sınarken,
ben uçsuz bucaksız karanlıkta geziniyordum.
Sen seslerin peşi sıra
ben ayın...
derken
yalnızlık cisimleşti.
Uzuuundu gece ve sazlıklar uzun.
İskelede bağlı bir filika,
iki kürek
bir yürek.
Suda...
Derya Kızılgöz
Tarih : 2010-03-20 10:11:29 | Hit: 1611 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.