Bir Aşk Hikayesi,Ayrılık,Tavla

Duygu üyemiz gönderdi.

Kimine göre otuz pul bir çift zar
Kimine göre sadece bir kumar
Ayrılık yok dediğimiz günlerden bir gündü
Unutamıyorum günlerden pazar üstüydü
Mevsimlerden kış yağan yağmurdu
Gökyüzü tesettürlü güneş kendini unutturmuştu
İstanbulda bir cami avlusunda sensizlik krizim tutmuştu
Evet bir cami avlusu
Nedense seni aramadan önce koşa koşa giderdim avluya
İstanbulun asi trafiğinden insanların cümlesinden kaçarak
Seninle konuşurken istemezdim hiçbir sesi duymak
Aman Allah ım yine sensizlik krizi
Yine her zaman ki trafik deliliği
Ve yine insanlar cümlesi
Ve ben yine cami avlusunda aramak üzereyken seni
Birden ikindi ezanı okunmaya başladı
Ve o an anladım ki uzakta olmana rağmen
Aynı anda duyabildiğimiz tek sesti ezan
Aynı anda görebildiğimiz güneş ay ve yıldızlar gibi
Uzuzn uzun çaldı telefonun ve açtın sonunda
Kimbilir o anda kaç kaç attın tavlada
Bir yanda zar sesi bir yanda sen
Anlaşılan şanslıydın gülüyordun sen
Her zaman ki gibi konuştuk yürekten
İçimde ki hasretin dinmiyordu kökünden
Bir yanda zar sesi bir yanda sen
Anlaşılan şanslıydın gülüyordun sen
Telefonu kapar kapamaz koştum
Karşı kahvehaneye
Aldım bir tavla oturdum sandalyeye
Ama oynanmıyor yalnız şeytan işi ne yapmalı
Bir kendi yerime attım bir senin yerine zarı
Yok yok hile yapmadım
Ne geldiyse onu oynadım
Merak etme yendin zaten beni
Ben hiç oyun alamadım
Sonra sonra nemi
Düştük uzun ve haksız bir ayrılığa
Hemde çektiğin tek bir mesajla
Günler haftaları haftalar ayları kovaladıda...
Biri vardı istemiyordu görüşmemizi
Ama ben yine de inanamıyordum o mesajı
senin çektiğini o masum ellerin çekebileceğini
Çok acılar çektim on sekiz kilo birden verdim
Saçımdaki karaları ak ile değiştim
Ama sana hiç beddua etmedim
Kırdım telefonu son mesajdan sonra
Ne anlamı vardı artık sen aramadıkça
Her gün Allah ıma yalvara yalvara
Rüyalarıma gir diye ama...
Hatırlarmısın seninle tanışmamızı
Mevsimlerden kış günlerden 22 Kasımdı
Ya doğumgünün 22 Aralık
O mesajı çektiğin gün 22 Şubat tı
Bu arada doğum günümde çok bekledim
22 Hazirandı gelmedin
Ne bir ses verdin ne nefes
Resminle eğlendim ister istemez
Hayallerin vardı sınava girecektin
Göztepe marmaraya gelecektin
Ve her geçişte önünden üniversitenin
O gelecek sana gelecek derdim
Gün aşırı giderdin internet cafeye
Eski maillere bakar avuturdum kendimi
Sen hep çevrimdışı ben çevrimiçi
Bazen yanlış görüp davet ederdim seni
Sen orda ben burda dokuz ay geçti sonunda
Yolum düştü aniden Tavşanlıya
Hep internetten izlediğim o meydana
İndim bir sabah saat altıda
Günler geçiyordu ama sen yoktun
Sanki haber aldın kaçıyordun
Ümidimi kesmiş gün sayıyordum
Her insana garip garip bakıyordum
Cebimdeki resmini gösteresim vardı
Onu gördünüzmü diyesim vardı
Sanki hepi birlik olmuşta
Beni görmezlikten gelen gözler vardı
Ganyan bayisi gördüm arka sokakta
Bilirsin severim atları
Ne zamandır koşmuyordu Şeyma Sultanda
Şansımı deneyeyim dedim olmaz ya
Birinci ayakta yattım yine burun farkıyla
Kumarda kaybeden aşkta kazanır lafı varya
Heyecan sardı birden yürek parça parça
Son turlarımı atsammı acaba
Bir çay bahçesi gördüm sedirden
İçeyim dedim şöyle en demlisinden
Karşımda sen tavla oynuyordun
Beni görüp ayağa kalkıyordun
Uzattın sıcaklığına yandığım ellerini
Vay be ne kadarda özlemiş yanaklarım buselerini
Kahretsin grip olmuşum çekemedim kokunu içime
Birde bana hayırsız dedin baka baka gözlerimin içine
Ya altı dört attın ya dört üç
Bir yandan sana bakıyorum bir yandan attığın zara
Sözlendim dedin yine gözlerimin içine baka baka
Ben diyemedim ben söyleyemedim
Yokluğundaki senle sözlendiğimi gözlerine baka baka
 
Hasan Uzel
 






 

Tarih : 2010-03-19 19:07:28 | Hit: 2101 | Puan: 0