Eylül üyemiz gönderdi.
koparıp köklerinden
çarpsam o iki şehri birbirine
bir şehir yapsam sana yeniden
kondursam iki dudağının arasına...
Ulusta bir liman olsa
ve gemiler yanaşsa...
Hitit tanrılarına nispet, martıları yemlesek
dinlesek o mehtabı kocatepe üstünden
asma köprü Vâdiyle kandırsa halkı başkan adayları
deplasman sayılmasa Ankara Gücü-Cim Bom maçları
iki şehri birden yaşasak sevgilim bu aşkta
iki şehri islatsak gözyaşlarımızla
ah ne hoş olurdu bir de
iki Maltepeyi üst üste getirebilmek o çarpışmada...
olmalı ama, olmalı
Ankara kadar azimli
İstanbul kadar ılımlı düşler kurmalıyız önce
bilirim telefat olacaktır ama
ama...söyleriz mühendislere
Topkapı Sarayına, Sultan Ahmete ve Kanlıca yoğurtlarına
Eminönüne, Haliçe ve minareli ufkundaki gün batımına dikkat ederler
gel buyana
Kızılay, Gençlik parkı ve kestane kebapçılar ile
bizim Sincanın banliyö hattı kesinlikle zarar görmemeli bu işten
gerisi kolay...
sırası ile önce
kitaplara işleriz bu birleşmeyi, haritalara
çocuklara gösteririz yeni şehrimizi
sokak isimleri uydururuz yeni yeni
bizim evin orayı Deniz geldi sokak
sizinkini de Meclis caddesi koyarız
Güven Parktan Aksaraya dolmuş kaldırır
Sıhhiyede balık ekmek yeriz
uyuruz sevgilim bu düşten uyanmamacasına
ve kimse aşktan bilmez bu birleşmeyi
kimisi Bolu dağı yüzünden der
kimisi hızlı tren kazalarına bağlar
kimide derin devletten bilir...
pek bir şeyler de değişmez hani
bir iki atasözünden başka
artık her yol İstankaraya çıkacak
ve İstankaranın taşı toprağı altın olacaktır
her şey muntazaman sevgilim her şey tamam
bir şey kurcalıyor yalnız kafamı
tek bir şey... gülersin desem
koyduk her şeyi yerli yerine ya
plakası kaç olacak bu İstankaranın
Fahrettin Köseoğlu
Şu konularda daha fazla şiir:
İstanbul, Ankara, Deniz, Şehir
Tarih : 2010-03-19 19:00:41 | Hit: 1766 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.