Ece üyemiz gönderdi.
Her şeyi bilemiyor ki insan, öyleyse;
Neden güzelleştirmesin her şeyi, daha az bilen.
Beynimizin içinde sayısız nöron:
Sayısızın da daha fazlası olur mu olur;
Bundan daha fazla bağlantılar, hücreler arası.
Orman gibi her yer; çölleşmeler tutarsız...
Kararsızlıklarla değil oysa işimiz
Ama görevimiz, kararsızlıklarla da ilgili;
Alıp onları, koymak tartıya, varetmek...
Karmaşıklık var değil, 'güzel kaos' olsa olsa;
Karmaşanın yozluğu değil, ormanın yeşili.
Duyguları coşturur, koşan ak kuzu, besili.
Orman kaos içinde, karmaşa ise beynimizin;
Beynimiz ise her şeyi bilemediğimizin.
Her şeyi bilmek hiçbir şeydir, hisleri coşturan
Bilinç ve onun eşikleri düşünüldüğünde.
Sayısız nöron fazlası orman sarmaşık bağlarımız var;
Her şeyin üstesinden gelememek,
Demek değil bir tüm halinde varolmuş
Bilinci de böyle değerlendirmeye tabi tutmak.
Bir tüm halinde geliyor düşünceler;
'Yeknesak algılamak' için vaktimiz yok, bize yetecek.
Karşılamak için değil, sadece yılmamak için 'zaman' yetmez.
İlla ki, sorup uğraşmak
Ama kendimizin şuurunda olarak.
Teflonun kir pas tutmaz özelliği,
Örümcek tarafından yapılan
Örümcek ipinin çelikten güçlü öznelliği.
İlk canlı molekülün ortaya çıkış hikayesi,
Buzun nasıl olup da suyun üzerinde yayılabildiği.
Ve o ilk canlı molekülün hikayesinin
Buzla suya yorumunda; bir devir, çok çok eskilerde,
Hayvansal hücre yapıların bitkisel hemcinslerini
Yiyip de, bitkiseller tükenmeye yüz tuttuğunda,
Alıp onları bağırlarına koymaları...
Bu bir asalaklık mıydı?
Çünkü barış kardeşlik olamamış olsaydı eğer;
İnsanlık ortaya çıkamamış olurdu bugün
Bu yüzde bir paydan, yarınlara değer.
Gene de başaracaklarımız bitmemiştir;
Hücre duvarı hala ekonomi gibi bir türev üretiyor,
Bu belki de asalaklıkla
ve onun 'bir sömürü düzeni'ne meyliyle ilgili olan perdeydi,
Duvarından geçen besileri
Vücudun ihtiyacına göre belirliyor:
Mucizeler her gün çıkan güneş gibidir;
En zor örneklerde bile yılmak
Yapabileceklerimiz arasında kendine
İstediği o bir yeri edinemeyecektir.
_Tanrı'yla Şeytan, korkuyla da sevgi
arasındaki bir ayrımdır gözüküyor bu,
günlük koşturmacalarda bunaldığımız
gene de kendimizden yaşamımızın anlamı.
Yapıp yapabileceklerimiz, nükleeri dikmek
yerine rüzgarın ya da kuzu, koyun kopyalamak değil;
en öncesinde, bu çeşit ayrımları koyabilmek.
Ve laikliğe de benzer bu;
ne kadar yakınsalar, inkar etseler de.
Tanrı öldüğü gün güneş balçıkla sıvanacak; *
kanunlar bile ters döner ama yalanlanamaz gerçek.
Akın Akça
Tarih : 2010-03-19 18:59:44 | Hit: 1010 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.