Ozsu üyemiz gönderdi.
Reyhani nin söylencelerden alıp bizlere aktardığı Hz. Yusuf un bir balığın karnında yaşayabileceği savı ne yazık ki; pek tutarlı bir sav olmaktan uzaktır. Zira; bir insanın içine sığabileceği ve haydi öyle diyelim; karnında yaşayabileceği tek büyük balık balinadır. Ancak, balinanın insan yutabilecek büyüklükteki ağzına bakıp da aldanmamalıdır. Çünkü; ağzı büyük, ancak yutağı bir insanın geçemeyeceği ölçüde küçüktür. Balina acıktığında; ağzını açıp suya dalar, suyu alıp ağzını kapatır, suyu tepesinden fışkırttıktan sonra, ne kadar varsa; ağzındaki o kadar balığı yutarak karnını doyurur. Haydi haydi, Hz. Yunus un mideye kadar sağ-salim inebildiği pekilenilebilse bile, onun orada yaşayabilmesi hiç de olası değildir. Nitekim, balinanın gıdayı eriten mide suları, gıdanın bir Peygamber olup olmadığına asla bakmayacaktır.
Lut un, İsa nın durumları söylencelerde de, dörtlükteki gibidir. Üstlerinde fazla durmaya gerek yoktur. Ancak dördüncü dörtlükteki Teslis i okuyucuya açıklamakta yarar vardır. Bir adı da Uknum-u Selase olan Teslis, Üçleme anlamındadır. Hz. İsa nın gerçek adı Jezü Krist tir. Bu nedenle izinden gidenlere de Kristiyan denmektedir. Kristiyanlık a göre; Baba yani Tanrı tek değildir. Yanında İsa yani oğlu ve Cebrail yani Kutsal Ruh vardır. Teslis yani Üçleme budur.
Reyhani nin ayni dörtlükte sözünü ettiği Zülkarneyn le Lokman veli ve Üzeyir de Peygamber sayılmışlardır. Bunlardan; Zülkarneyn, Makedonya Kralı İkinci Filip in oğlu olan Büyük İskenderdir ve Lokman, becerikli bir hekimdir. Tarihe göre; Büyük İskender bir kral, bir komutan, bir fatihtir. Kur an a göre; bir velidir ve söylencelere göre; adına Ab-ı Hayat denen Ölümsüzlük Suyu nun tutkunudur. Yaşamını bu suyu bulmaya, onu içip ölümsüz olmaya harcaöıştır. Bu arayışta birbaşına da değildir. Yanında bir Zaharius, bir de Elias vardır. Bunlar bizim söylencelerdeki Hızır la İlyas tır. Ab-ı Hayat ı birlikte aramaktadırlar. Ancak, üçünün ayni anda, ayni yerlerde aramasının zaman kaybına yol açacağını anladıklarından, her birinin bir ayrı yöreyi araması ve bunların geri dönüp kalan ikisini de haberdar etmesi aralarında kararlaştırılmıştır. İçlerinden o Ölümsüzlük Suyu nu bulabilen Zaharius yani Hızır olur. Bulduğunu Elias a yani İlyas a haber verir. Suyu içerler. Ölümsüz olurlar. Fakat haberdar etmek istediklerinde Zülkarneyn yani Büyük İskender zaten ölmüştür. Onun anısına bir saygı olsun diye, o günden sonra, karada darda kalanların yardımına Hızır ve denizde darda kalanların yardımına da İlyas koşmaya başlar ve de bunu ölümsüzlük lütfunun birer bedeli olarak pekilenirler.
Aşığın beşinci dörtlükte sözünü ettiği Eyup, Hz. Eyup tur. Peygamberdir. Günahkar olduğundan Tanrı onun başına, dermansız bir dert sarmış ve onun sabrını, imanını denemek istemiştir. Bu yüzden, Eyup un yaraları iyileşmez, kurtlanır. Kurtları, Reyhani nin süslediği gibi; tırtıl, böcek, sülük, arı olmayıp bilinen yara kurtlarıdır. Sabrıyla tanınan Eyup, sağ sağ kurtlanmaya da dayanır. O kadar dayanır ki; yarasından beslenip doyup ağırlaşarak düşen kurtları bile eliyle tutarak yeniden yaralarının üstüne koyar. Ve yine de Tanrı ya şükreder.
(ALVARLI AŞIK REYHANİ isimli Araştırma-İnceleme 'lerinden > 63-66/201)
(Yorum devam ediyor...)
İsmet Barlıoğlu
Şu konularda daha fazla şiir:
Baba, Hayat, Peygamber, Tanrı
Tarih : 2010-03-19 10:38:58 | Hit: 2622 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.