Zeynep üyemiz gönderdi.
bir keçiboynuzu adasında el ele
ne sahillere uzandık
ben ki kendi adını önüne gelene sora sora ezberleyebilen adam
bir dokunuşta kavradım yapraklarını
bana sunduğun sahil dinlendirmedi beni
ama gene de özledim karalara kaçtığımda
karalar bir büyük yokoluş değildi oysa.
şiirimin küfrünü sıvazladım
sen benim gül dokulu resmimdin
öfkeli bakışlarınla bile eritirdin peynirlerimi
bir yayla kahvaltısında ormana nazır
bektaşi babası gibi gülümserdim
armut ağacı armut ağacı
ah başımın tacıydın kokulu şahmeran gülümseyişi
siyah saçlarının uzağında ölürdüm öleceksem
bir kedi gibi saklayıp kendimi senden
dudağımdaki o büyük şarkının gizli yalanı
sendin yemin billah ki sendin
seni sevdim ki olmayacak yaşamımın kırıldığı her ayrıntıda
aşk bir poyrazın lodosa çevirmesiydi
biz bir takı törenindeki iki yoksul sevgili
ellerimizin duvarlara sürdüğü renk sarıydı
van gogh sarısı civciv sarısı hayal sarısı
sarı bir güneşin kendine evrilişi
biz bir takı törenindeki iki yoksul sevgili
her el çırpmasında bölündü ikiye aşkımız
her bölünen parça bir simurg gibi
çağıldadı bir dağın çığlığında
biz yere düştük
Hakan Bintepe 16.07.2002
Hakan Bintepe
Tarih : 2010-03-19 18:56:39 | Hit: 1599 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.