Hale üyemiz gönderdi.
Benim adım Hasan, soyadım Korkut,
Doğduğum yer Hacıların Harmanı.
Acep, soyum-sopum nerdendir diye,
Araştırdım Erzurumu Narmanı.
Narmanın bir köyü Buldaçor varmış,
Bu köyü tamamen ermeni sarmış,
Çoluklu çocuklu yakmış kavurmuş,
Gelişimiz, seferberlik fermanı.
Dadaş Mevlüt, dedemin de babası,
Dedem Hüseyinin Narman obası,
Babam Sabitin bitmeyen çabası;
Yoksullara dağıtmaktı harmanı.
Babam ömrü boyu Allahın bildi,
Ondan geriye en çok yiğitlik kaldı,
Müslüman yaşadı, Müslüman öldü,
Umarım ALLAHa böyle varmanı.
Anam, Aksarayın anası idi,
Havanne adının manası idi,
Çamur, ellerinin kınası idi,
Elaleme oldu dertler dermanı.
Ben olmazsam, başkasına överdi,
Çok azdım mı, usulcana döverdi,
Anam, canım anam, nasıl severdi,
Hiç elinden bırakmazdı kirmanı.
Babam derdi; oğlum insan ol da gel,
Şerefinle yüksel, kıdem al da gel,
Kadir ne, kıymet ne, bunu bil de gel,
Gözlüyorum bu sözümde durmanı.
Anam derdi; oğlum fakir doyurup,
Beklentim, hep mazlumları kayırıp,
Eğrileri doğrulardan ayırıp,
Adalette kılı kırka yarmanı.
Dediler ki; kulun kalbine akıp,
Gururu, kibiri ateşte yakıp,
Hele, gönül erliğini bırakıp,
İstemeyiz hatır gönül kırmanı.
Ellibeş yılında dünyaya geldim,
Lise bitene dek burada kaldım,
Sonra Almanyada deryaya daldım,
Avrupada düm-düz ettim tırmanı.
Eh! İşte, kendimce, ilim öğrendim,
Çok değil, az buçuk bilim öğrendim,
Türklük nakışında kilim öğrendim,
Ben isterim bu nakışı örmeni.
Bir ulu davaya verdim gönlümü,
Secde-i Rahmana koydum anlımı.
Bilen bilir, suçlu muyum, zanlı mı?
Çok isterdim, bunu benden sormanı.
Allah bana bir kız dört oğlan verdi,
Bunun hesabını otuz yıl sordu.
Ben vesile, onlar ezelden vardı,
Ben isterim, bunu böyle yormanı.
Beyhude işlerle evirdin beni,
Yarım asır sürüklettin bedeni,
Dünya, kalleş dünya, sevmedim seni,
İsterdim devranı baştan kurmanı.
Arzum; şöyle oturaklı, kisbetli,
Dost olana yumuşacık sohbetli,
Düşmanaysa olduğunca heybetli,
Duruş sergileyip, bıyık burmanı.
Ulubatlı Hasan gibi burcunu,
Dik de öde vatanına borcunu,
Beklediğim, yiğitliğin harcını,
Karacaksan, onun gibi karmanı.
Artık bıktım afra ile tafradan,
Gün boyunca midem yanar safradan.
En azından ramazanda sofradan,
Eksik etme zeytinini, hurmanı.
Ola ki; bir kulun hakkın yemişiz,
Ola ki; hakkında yalan demişiz,
Kendi hakkımızı helal etmişiz,
Varsa hakkın, bekliyorum vurmanı.
Ben çok darda kaldım, etmedim minnet,
Benim itikatım, farz ile sünnet.
İnşallah mekanım ulursa cennet,
Demek; dünyam olmuş cennet ormanı.
Ömür biter elbet, defter dürülür,
Gün gelir de, bir gün selam verilir,
Sıcak suyum için kazan kurulur,
Ben istemem göğüs-bağır yırmanı
(Aksaray, 26.02.2007)
Usta kalemlerden damlayanlar;
'Aslımı sorarsan Erzurum elim
Şenkaya kazamdır Kürkçü' de köyüm
Yesevî ışığım, Bektâşi Veli'm
Erenler eline hoş gele dostlar...
Dadaşlar diyârı nâm-ı dır adı
Kıtlama şekerle demli çay tadı
Dibekten bulguru tereyağladı
Erenler eline hoş gele dostlar..
Türbeler,kemerler,Nene Hatun'u
Sırtında taşımış tüfeği,unu
Tarihler yazıyor,unutma bunu
Erenler eline hoş gele dostlar...
Yaylalar güzeli Erzurum başta
Gönlümün özeli her dem her yaşta
Kaderi belledi doğayı kışta
Erenler eline hoş gele dostlar...
Aklımı alıyor görünce baştan
Gizemi belli ki bir kalem kaştan
Palandöken'iyle kehribar taştan
Erenler eline hoş gele dostlar...
Zemheride boran tipi kaybolmaz
Bereket kabıdır; dolar,boşalmaz
Davulsuz, zurnasız, bar'sız toy olmaz
Erenler eline hoş gele dostlar...
Övüncüm Türkiye'm,şerefim,ülküm
Fedâdır bu tenim; varlığın mülküm
Çalınca bağlamam yanıktır türküm
Erenler eline hoş gele dostlar...
.
Âşıklar özümdür,unuttum sanma
Reyhâni,Sümmâni,Emrah'la amma
Takip et yolunu,nâmerte kanma!
Erenler eline hoş gele dostlar...
Tâlib'im Mevlâna,Yunus'la yittim
Bıraktım ben ben'i,Hûdâ'ya gittim.
Kırklar kapısında sonsuza yattım
Erenler eline hoş gele dostlar...
İncitme yoldaşım karınca,arı
Kimi Karun gibi kiminde darı
Yasladım bağrıma hasreti,zârı
Erenler elinden hoş gide dostlar.......... Refika Doğan
Hasan Korkut
Tarih : 2010-03-19 18:54:21 | Hit: 1643 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.