Çiğdem üyemiz gönderdi.
Biliyordum dışarıda bir yerlere yağmur yağdığını
Seninse kırmızı bir kristalin içindeydi yüzün
İçimde bir yerlerde
Bir türlü sonu gelmeyen kopuşmanın
İmgelemini arıyordum
Karanlıktı oda
Ve tenhaydı sokak...
Yağmur yağıyordu
Yüzleri akıyordu insanların
Seyrini bırakıp dış dünyanın
İçimin burukluğunda ki kasıntısız iklimsizliğe aldırmadan
Yitip giden zaman sarkaçlarının
İğreti tınlamasını duyuyordum
Boş ve karanlık odada...
Neden bu odadaydık
Ve neden yüzün kırmızı bir kristalin içindeydi
Ve neden bitip tükenmek bilmeyen bir özveriyle
İnatla gülümsüyordun
Hava kabarcıklarının arasından
Hiç bilmedim...
Yağmur yağıyordu
Duyamıyordum seni ama
Biliyordum pencerenin küpeştesine
Seni taşımamı istediğini
Ve günün ilk ışıklarıyla birlikte
Kristalin içindeki suyu
Güvercinlere bölüştüreceğini
Sen küpeştedeki yerini aldığında
Yağmur dinerdi
Gökyüzü aydınlanmanın sancılarını yaşardı
Ben geceye gebeydim oysa üşümezdim...
Sen dışarıdayken camı kapatır usulca çekilir
Sizi seyrederdim
Ben sizi izlerken yağmur odaya yağardı
Sen hiç bilmezdin
Hiç söylemedim sana bu küçücük sırrımı
Güvercinlere olan merakımdan değildi bu saygı
Sana bakamadığım zamanlarda
Görebileceğim tek güzellikti onlar...
Yaşamak diyordum odada yağmur
Küpeştede sen
Ve kırmızı kristalin içindeki gülümseyen göz bebeklerin
Yerli yerindeyken
Yaşamak ve seni yaşatmanın ölümsüzlüğü
Bir ölümdür şimdi
Bir kerecik bile denemedim
Kristalinden bir yudum almayı
Ölesiye kıskandım
Kursak kursak güvercinlere sunmanı...
Seni içeriye tekrar taşıyacağımı düşünür mutlu olurdum
Dokunmayı isterdim yüzünü saçlarını
Kokunu özlerdim koklamayı
Seni isterdim en çok dağlara tepelere
Seni dilerdim rüzgarlara
Sen özlerdim en çok
Yanımdayken özlemeyi...
Yağmur yağmaz olurdu
Kırmızı kristalin içindeki o iki kara boncukta
İki damla belirirdi
Ağlardın
Uzanıp öpmek isterdim gözyaşlarından
Öpemez deli olur
Ağlardım...
Kaç gün oldu yağmayalı yağmur
Sensiz gecelerimin kırmızı kristal düşlerini görmeyeli
Uyandığımda hıçkırık nöbetlerim olmayalı
Üst üste sigara içmeyeli
kaç gün oldu...
Şimdi tutar yanı olmayan kristal bir yürekle
Çıkıyorum sokaklara
Deniz bir hayli uzak da olsa
Martılar var omuz başımda çığrışan
Öyküleri olan anlatılacak
Ve seni hiç unutturmayacak...
Paylaşılmaya fırsat bulamamış bölüşülmekten yüreğimi
Kristalleştiren tek kadın
Seni uyumaya korkuyorum artık...
Bugün de yağmur yağmadı
Ve sen ve ben ağlamadık
Ve şimdi öyküler yazıyorum okunacak
Göğüs kafesimde bir kristal
Gözümde iki damla yaş
Ve omuz başlarımda martılarla
Yaşıyorum elbet
Seni düşlerime sokabilmenin bahtiyarlığını
Yaşıyorum elbet
Bir türlü gürlemeyen odamdaki bulutlarla
Sana sevgim çok nasılsa
Güvercinlere bölüştürüyorum...
Eren Berk
Tarih : 2010-03-19 18:54:14 | Hit: 1116 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.