Handan üyemiz gönderdi.
Bir kez daha...!
İçim içime sığmıyor tarzında bir heyecan ile, var olduğunu hissetme zamanına doğru; Bilinçli bilinmez bir yol====================
ve yolculuk başlamıştı.
Yollar akıp giderken ve geride kalırken, bedenimde ve beynimdeki tüm fazlalıklar boşalıyordu adeta. Kendimle başbaşa kalmak ne kadar
zor olacaktı acaba...?
28 Temmuz gecesi Antalyadan yola çıkan Kulubün yolculuğu,29 temmuz 2006 tarihinde Niğde'nin Çamardı kasabasında,Demirkazık köyündeki dağ evleri mevkiinde son buldu. Muhteşem bir organizasyon içersinde şenlikler ve eğitimler devam ediyordu.Çıkış rotaları gruplara serbest bırakılmıştı.Bizde klasik rota olan dağ rotasını seçtik ve sokullu pınarı yol ayrımından devam edip arpalık yaylasına ulaşarak kampımızı kurduk.
Büyük demirkazık zirvesine ulaşmak için beş ana rota mevcuttu.
-Kuzey rotası / Kuzey duvarı
-Güney rotası / Peak kulvarı
-G.doğ. rotası / Klasik rota
-Batı rotası / Dağ evi rotası
-Doğu rotası / Klasik dağ rotası
Antalya / Niğde arası uzun ve yorucu bir yolculuk geçirmiştik.Güneşin bir kez daha batışındaki güzel yolculuğa şahitlik edip istirahate çekildik.
Güneşin yolculuğu derken...........
Buradan güneşin batışını izlemek bambaşka.Tam karşınızda,sonsuz bir ufuk çizgisinde onunla birlikte kaybolur gibisiniz. Maviye çaldığı renk cümbüşü tüm yorgunluğunuzu alıp götürüyor ve bu mutluluk içersinde kısada olsa ömre değer bir uyku.
30 Temmuzun ilk saatlerinde 00.30 'da kamptan ayrılırken,kalplerimiz yine bilinçli bilinmez bir yolculuğun heyecanı ile atıyordu.Samanyolu yıldız yağmuru ile gökyüzünün laciliğine kızıllık çalana kadar bize eşlik etti.
Güzel,güneşli bulutsuz bir gökyüzü ile gün bizi bekliyordu.
Arpalık yaylasında başlayan hareket, çınbar kanyonunu takiben, teke pınarı kapısına varış 50 dakikada sürdü.İlk soluklama kara göl de 3.30 da yapıldı.Paylaşılan birkaç yudum kayısı suyu ile yolumuza ettik.
Gece olmasına rağmen grubun performansı mükemmeldi. Kapıdan devam eden geçit bizi tektonik çukurlardan oluşan derin bir vadide yol aldırırken, alaca karanlıkta aladağların sizi sarmaladığını ve ulaşılması zor hırçın duruşlarının arzularınızı kamçıladığını hissediyordunuz..Adeta zirveye ulaşma ona dokunup hissetmenin ayrıcalığı, ruhunuza usta ellerin nakışı gibi, usta bir neyin ahengi gibi işleniyordu.
Doğu çarşağına girdiğimizde güneş aladağların tüm zirvelerine bizden önce ulaştığını,oluşturduğu gök kuşağı çizgileriyle anlatıyordu.An an başımızı kaldırıp günün ihtişamlı gelişini izlemekten kendimizi alamıyorduk.
Nasıl bir güzellik bu batışı başka, doğuşu başka güzel ve hissettirdiği
duygular ise sonsuzluk.....
Çarşaktan çıkınca bizi kucaklayan dik, sarp, keskin,kaygan volkanik oluşumları, emniyet açmaya ihtiyaç duymadan zevkli bir tırmanışla,boyuna çıktığımızda saat 07.00 olmuştu.Burada kahvaltı molası verip,dinlendikten sonra henüz hareket edecektik ki.Batı rotasından bize doğru AKUT başkanı ve Dağcılık Sporunu yeni nesile profosyonelce aşılayan sevdiren kimlik, Nasuh MAHRUKİ adeta bizleri kutlamak ve coşkusunu paylaşmak adına koşar adımlarla geliyordu.
Tanışma, kutlama,birkaç kare derken zirvede buluşmak üzere, zirvenin külah altına doğru yol almaya başladık.Çarşaklı parkur dik ve kaygandı.
Artık emniyet alma zamanıydı. Performans ve eğitimli olunmasına karşın riske hiç gerek yoktu. Ve alınan eğitimleri uygulayabileceğimiz mükemmel geniş bir rota vardı karşımızda. Gizemli, eteklerinde vadilerinde birçok uygarlığa,kırallığa,kültüre zirveden bakarak şahitlik etmiş en ulu nokta, BÜYÜK DEMİRKAZIK.
Küllahı aşmak için,çıkışta 50 metrelik 4 çift, inişte 50 metrelik 2 çift hat açıldı.Boldlarla istasyonlar kuruldu. İnişler pursikle gerçekleştirildi. Ekip teknik malzemeler konusunda tam donanımlı ve kullanımı konusunda başarılı idi. Hiçbir risk ve tehlike yaşanmadan,profosyonelce emniyetli bir şekilde zevkli,heyecanla küllah aşıldı.
Son emniyetten sonra bir zirve bir zirve daha heyecanı ile son sırttan
bıçak sırtında süzülerek bir yılan kıvraklığı ile baba zirveye ulaştık.
Bizi zirvede yine büyük bir coşku ile karşılayan Nasuh MAHRUKİ oldu.
Kutlamalar,zirve anılarına kareler ve anı defterinde duygular paylaşılarak, yarım saatlik istirahate çekildik.
Artık, ulaşılması en zor diye adlandırdığımız Büyük demirkazık ve
geçit vermeyen birçok dağ ve zirveyi ayağımızın altından avuçlayarak, yüreğimizin en derin yerine yerleştirmiştik.
zirve....!
Bilinçli bilinmez bir yolun========== o anlık sonuydu ve sonsuzdu.
bir parça taş
avucumda
sabır dedim adına
zaman
zaman
dedim
bastım
bağrıma.
Yunus Emre'nin altın sözlerinden biri gerçekleşmişti.
'Dağları aşmak ne kadar zor olsa da,yollar dağların üzerlerindedir.'
Zirve'den ayrıllış saati 12.00.-
Kampa varış saati 20.00.-
Dönüş için aynı rota izlenerek, sorunsuz ve keyifli bir faaliyet ortamıyla kampa varıldı.
Faaliyete katılan dokuz sporcunun hepsi, zirve defterine imza atma
şansını yarattıkları için kendilerini yürekten kutuyorum.
Nazan İZMİRLİ
31.07.2007-/niğde/ aladağlar /demirkazık /
Nazan İzmirli
Tarih : 2010-03-19 18:51:20 | Hit: 1869 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.