Zerrin üyemiz gönderdi.
Neydi o günler, o günler neydi
Zaman geçmeyecek, çocukluk bitmeyecek
Gür saçlarımız sanki, hiç dökülmeyecek gibiydi
Hemen her sabah
Önde bir çift öküz, biri birazcık kır, biri siyah
Bir sarı düve, iki koyun
Doğruca Kocapalamut'un
Yanındaki tarlada alırdık soluğu
Sıcak yaz günlerinde, hayvanları ota salar
Biz de biraz serin olan, gölgeli harmana koşar
Bazen ip atlar, bazen salıncak kurar
Bazen de armut taşlardık
Ardından acıkır, biraz yoğurt biraz ekmek
Basmadan bir çıkın, naylondan bir tabak
Bir doyumsuz oyun
Koşmaya başlardık
Elde birer yayık çemberi, yalın ayak başı kabak
Kadınlar ve anneler, neler çekerdi neler
Çamaşır yıkar, ocak yakar; süt sağar, çocuk bakar
Erkekler yorulmaz, yağmur bol yağar
Dereler kesilmez, çaylar kurumaz
Yaz demez, kış demez akar
Büyükler konuşur, küçükler susardı
Bilmiyorum insanlar
Sanki birbirlerini, daha mı sever sayardı
Uzun lafın kısası; kıştı, yazdı, sıcaktı, ayazdı
Gönüller zengin, para azdı
Her akşam yaktığımız, gaz lambası ışığımızdı
Ama mutluluğumuzun çoktu bahanesi
Bu bazen bir tas süt, bazen bir yumurta
Bazen de, pazar heybesinden çıkan kuru bir ekmekti
Sadece çok istediğimiz iki şeyin, biri bıyık bırakmak
Diğeri de askere gitmekti.
Mesut Özünlü
Tarih : 2010-03-19 10:32:20 | Hit: 1940 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.