Zümrüt üyemiz gönderdi.
söndürebildiğim alevi düşünürken
mumun 'is'inde
aklıma düşersin İstanbul
güneş gündüzü
ilk demlerine hazırlarken
serin bir deniz olur gök
ben ikinci hecenin
tadına varırım İstanbul
yaşam girdabının sarhoşluğunda
fütursuzca başkalaşınca
vazgeçmişim
aramaktan gerekli olanı
son hecendeki emirle
hatırlarım İstanbul
inişli çıkışlı dar sokakların
anımsatır hayatımı bana
bunalımdan kurtulmak için
asarım hamağımı
iki köprünün arasına
Süleymaniye'nin kubbesinden
yayılan rayihayı
koklarım Sultanahmet'ten
yedi tepenin her biri
göğe yükselen
işaret parmakların şehadet eden
kasvetin misafir olduğu yüreğimin
şifası Üsküdar ezanları
söndürür semanın gerdanında
yıldızları
hayilimin yetersiz kaldığı
cennet hediyesi misali
Dolmabahçe Sarayı'n
Ayasofya'da sultan Fatih'in el izi
sende gemisinin izleri
haykırır heybetli mazini
boğazın suları eritirken
geceyi
ızdıraplı şöhreti Kadıköy'ün
acıtır canını Eyüp'ün
zorlanır soluğum
çekerim içime bir nefes
Beykoz'u
iki kapılı konakta
üstümü örten sensen İstanbul
uyumadan bulmak dahi
sabahı masalları kıskandıran
bir rüyadır
yaşarım seninle İstanbul
hayat buldun
en sevgilinin dudaklarında
Sema Akyüz
Tarih : 2010-03-19 18:46:50 | Hit: 1467 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.