Handan üyemiz gönderdi.
Karşılıksız el uzatan sen oldun,
Ne zaman ki derde girdiyse başım.
Dostum sandıklarım gitti, sen kaldın,
İyi günde, kötü günde yoldaşım.
Derdimi kendinin derdi bilecek,
Ağlayınca gözyaşlarım silecek,
Benim ile ağlayacak, gülecek,
Var mı senin gibi candan yoldaşım?
Yuvan için her cefâya alıştın,
Dinlenmeden gece-gündüz çalıştın.
Yılmadan her türlü engeli aştın,
Hem vefâkâr, hem fedâkâr yoldaşım.
Darılsan da hep huzuru gözlersin,
Sitemini gözyaşında gizlersin.
Yorulsan da her görevi izlersin,
Sabırda üstüne bulunmaz eşim.
Yuvamın temeli, ey kutsal ana!
İyi dinle, diyeceğim var sana:
Nasihate ihtiyacın yok ama,
Yine de sözüme boşverme eşim.
Öpmeye lâyıktır nasırlı eller,
Güçlensin sevgiye açılan kollar.
Hakkı yitirirsen perişan hâller,
Hakkın desteğini yitirme eşim.
Denilir ki: Varlık hüner getirir,
Kadri bilinmezse, çok şey götürür.
Bilinir ki: Yokluk ocak batırır,
Varlığı zehire batırma eşim.
Onar sanma şehveti dost edeni,
Doyar bilme zevk peşinden gideni.
Dedikodu, riyâkârlık edeni,
Dost sanıp, kapına getirme eşim.
Kalbi pâk olanın yüzü de aktır,
Ateşe girenin yanması haktır.
İyiye ahrette hiç ateş yoktur,
Kendi ateşini götürme eşim.
Nazım İnce
Tarih : 2010-03-19 18:44:41 | Hit: 1968 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.