Kübra üyemiz gönderdi.
Bir yaramaz Muhammet vardı sınıfta.
Gözleri yeşil, birazda tombulca.
Gururlu, bakımsız, biraz fakirce.
Elleri kirli, elbisesi eskice işte.
Pazara gider anaları saat üçte.
Hayat bu şartlar ağır işte.
Harçlıklarını verse garipler,
Sevgi, şefkatten yoksun işte.
Hep çocukların gönülleri aynı.
Diğer çocuklar gibi hepsi aynı işte.
Sarılıp öpüşleri, öğretmenim değişleri
Hepsi çocuk, hepsi evladımız işte.
Yirmi dört Kasımda getirmişler,
Hep birlikte pasta, şekerlemeler.
Yapma öğretmenim bize yakışmaz.
Kaldırıp pastayı çöpe atmış işte.
Kırmışın öğretmenim, çocuklarıma.
Öpseler kirlenmezdi yanakların.
Bak giderken elini bile öpmediler.
Onlarda bizim çocuklarımız işte.
Hakkımı helal etmem dedi Muhammet.
Bir kere sarılıp öpsen, o da eder elbet.
Onlar sevgiye, şefkate, sıcaklığa hasret.
Sen annesin anla bunu, anla işte.
Tamir etmek zor oldu hasarını,
Oradaki çocukları olsun iyi tanı.
Renkleri, kokuları farklı olsa da,
Hepsi bizim çocuklarımız işte.
Öğretmenlik bu değil, böyle olmamalı.
Öğretmen alçak gönüllü de olmalı.
Onlar dünyanın en temiz yaratıkları.
Bunların vebali bize çok ağır olmalı.
İnsan dünyaya gelirken seçemez mekân.
Renginin koyu olmasını istemez insan.
Yoksa Allahın buyruğuna mı isyan?
Gel bu çocuklardan özür dile öğretmenim.
Ahmet Keleş
Tarih : 2010-03-19 18:44:30 | Hit: 1955 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.