Tuba üyemiz gönderdi.
Kamyonun egzozundan çıkan karbon monoksit gazı
Olmaktan daha çetrefillidir bazen yaşamı solumak.
Hasret kokan bakışların pas bağlamış retinalarına;
Yıldızlar gökyüzüne düşmeden önce düşer karaltılar.
Düşünsel yoğunlukta sıvazlanınca gönül surları,
Kazan kaldırır maviye kaşarlanmış ıstırap azığı.
Her öğün tabakları çatlatır gibi olsa da isyan çığlıkları;
Zifiri kuyuların neminde filize durur zakkumlar...
Daraltıyla gelen her basınç şoklar bitap bedenleri
Kirpiklerin vuslatıyla damıtılır mazi imbikte.
Her geceden hep sabaha, her sabahtan hep geceye
İçe dönük sürgünlerimizde öz mayamız olur acılar.
Bir gelincik tebessümüyle goncaya benzemelerden
Kol gezer bağlarda artık şeffaf zehir saçan ifrazatlar.
İçe dönüşten başka durak bulunmaz seferde sinelere
Uzak diyarlara göç eylemişken kırmızı benekli bülbüller.
En ayıp sözlerle sataşanlar çıksa da bakteri plağı feleğe
Kelepçelendi şiirlerimiz de sinelerimiz gibi izana.
Kilit vurduk gök kubbenin döşünde alımlı Zührelere
Ayaklarımız kesildi zeminden; uçurulduk Falezlerden.
Ulvi duygulardan arındırılmış(!) Bel aşağı inişlerde,
Sersefil bir hüma kuşunun kanatlarına tutunarak,
Varmaya çalışanları selamlar olduk irem bağına.
Biz ney/dik ney/den usandık da ney/i sorgular olduk...!
Mehmet Yeşilpınar
Tarih : 2010-03-19 18:44:19 | Hit: 1288 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.