Papatya üyemiz gönderdi.
Ne bir başlangıç var bu koskoca olduğu söylenen evrende
Ne de bir bitiş bu anlamsız karabasanlarla süslü bikes gecelerde
Ve umutsuzluk kucaklamış bütün koltukları çepeçevre
Rüyalar son oyununu sahnelemiş, küf kokan kimsesiz belleklerde
Kesin Hüküm ve hapsedilmiş yüreği, son çırpınışları daracık bir kafeste
Geçmiş seyredildiği kadar kalmış, farkında olunmayan sımsıcak güneşlerde
Kapalı gözleri, bükük boynu, akıl biçare yaşanmamışlıklarda
Saatlerin sesi yok, saniyeler rötar yapmış, dakikalar anlamsız bir grevde
Gözyaşları çorak bir dere yatağı bırakmış, suyunu çekmiş pınarlar
Gece soğuğunun hükmüdür, ateşler yanar, kor olur yanaklar
Bir uğultu karışır ve bilmem kaç şiddetinde deprem olur ansızın
Sözler yankılanır, küskün seslerin hatırasıyla derdest edilir kulaklar
Çiylerin içinden gelen yorgun sesli bir kuş konar
Bilinmeyen bir el mecalsiz tüylerini sevgiyle okşar
Son çırpınışını gören olmaz, hissedilmez parmaklar
Gözleri kapanır ve o ince iplik kopar
Bir yaprak düşer ansızın hazin kokan mevsimin içine,
sarı, kızıla çalan, son bir yaprak Çınar Ağacından
Aşağılarda bir yer bulur kendine ve alır gider bütün meserretleri
Yorgun dallar selamlayamaz gökyüzünü
Bulutların arkasına saklanır yıldızlar
Ne göz kırpan kalır
Ne sihirli gülümsemeler
Ne cıvıltılı sesler
Gitme Dur demez hiç kimse
Keder acı bir rüzgar olur eser uzaklardan nuhuset ile
BİTTİ yazar perdede
Zindan kapıları esir alır
Ve nihayete erer sonsuzluk,
Söndürür kainat ışıklarını aheste
Kırıntıları bile kalmaz sevgilerin,
Uçup gider uzaklara, kanatsız, küçücük bir nefeste
Necat Necdet Demircan
Tarih : 2010-03-19 18:43:39 | Hit: 1418 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.