Damla üyemiz gönderdi.
Deneme Şehnkuccalar
Gelinen noktada, kadın, hareketlendi ve eskimiş bir şezlongdan kalkarak denizde gözden kayboldu, günün doğmakta olduğu haberini alınca
Yeni bir güne mi doğuyorum yoksa bir günbatımı mı yeni bir başlangıca götüren beni? Hatta belki de, şafak ile birlikte anılmalıdır günbatımının kendisi bile.
Kumsalda uzanmıştım, şehnkuccalar fakat çıktı birden! Her yanımı sardılar. Koşturuyorlar! Niyetim tek, güneşte biraz uzanmaktı
yeni bir kelt şafağın getirdiği şu kocamış psy-fantaslotronunda anti-ütopik bir futuristik mitologyanın:
Tek sıra dizilmiş, kum-göletinin yanındaki plajın ebedi-yegane rampasında duruyorlar, oradan doğru birbirlerini Aya fırlatıyorlar. Bazıları iyi, bazıları kötü,
Ama hepsi de dev gibi -bu karıncaların, bu koşuşkan karıncaların
Farklı geliyor bazı zamanlar, karıştırdığımda antik kitapları. Büyük uygarlıklar olmuş eskiden. Dünya savaşları olmuş, öte yandan Rönesans ve Reform denilen olaylar dizisi
Ulus adı verilen bir kavram varmış. Acaba daha mı yeğ olurdu devam etse idi karmaşık böyle. Şimdi şuraya bak, her şey sonsuz ve ayrıca sınırsız
Ve bak, sürat patenlerimi takmışım Kuzeyin ıssız kumsalında.. ama buz yok
Yok edici kalabalıklar bile kalmadı birbirlerini sessiz kıyımlarla. Satın almayı öğreten ve öven ve övdükleri olguları övülen kişilerin bünyesi yardımıyla onları haşat ederek- söven robot-polis gardiyanların güttüğü insanoğlunun büyük tüketişi sergileyişi, bu karınca-kalabalıkları kalmadı, üretmek yoluyla bunu yapan
Mary Shelleyden Frankenstein, fazlasıyla mı? Ama buz patenlerin hala cebimde. Uygun fırsatı kolluyorlar. İnsan çıkarcılığı ve para denilen ziftin değil, sırf kibrin kendisi adına bile olsa, kendi yapımla bile çelişse.. de
. Bunu yapacağım: (Ama) Ben kendimi o rampaya koymadan.. ve aynen onlar gibi.. Ayın arka tarafına fırlatacağım
Ufukta göründü Güneş. Her karıncanın düşünülesi en olağan hakkıdır küçük Neumann makinalarından edinmek, zaman yolculuklarına yasak getirildiği o XL. Yeniyıl duvarından ötesinde. Yani yaşadığım zaman diliminde.
Küçük eğlenceleriyle çılbır karıştırılıp.. sevindirikler: O makinalardan yolluyorlar evrenin dört bir yanına, kendilerini Aya fırlatmadıklarının haricinde; sanki Tanrı boş vakit bulmuş da! Yine de ilginç bir şey var, onların yoksa hayalleri mi var hala bilincin kıvrımlarında, yozlaşmaksızın kalabilmiş; zamanın giyotinler biçimiyle, ensesinde bekleştiği figanların? Çünkü, Neumann makinası da bir hayal ile erişim bulmuştu gerçekliğine
Fakat şimdi ebediyen gerçek oldu.
*
THX örgüsü geçmişimizde, Jedilerin doğuş yeri ise burasıydı ancak. Bu zaman parseği. Ne var ki onlar artık burada değil, fazla hızlı ve şekilsiz ilerlemişti burası. Onlar, evrenin arka-ardıl duvarlarından geçtikleri kılcal deliklerden, dördüncü boyutta iki salkımı sırıtan düz-duvar-dünyalara ulaştılar. (Bizi ise burada bıraktılar.)
Codezde, Hal Goeff; piramit tırnaklarında bir küçük uzay istasyonunun: Bir oyun için tertiplenmiş burası. Yüzyılın en büyük turnuvası. Yer yerinden oynuyor..
büyük kalabalık, engizisyonda boynu kesilecek olanı daha şimdiden alkışa boğmak için! !
Ah o eski, nostaljik, anıları kitaplara yadigar artık Plütondan daha küçük bir yer
Kim galip gelecek? Hal mı, şemalden yoksun, Odin suratlı devasa plaj karıncaları mı? Merak etmiyorum açıkçası..
Ve yeniden, o karolar, o aynı ayna; işte burası, yeniden satranç tahtası
Tesadüfleri olasılık hesaplamalarının yalanladığı yerde ortaya çıkan bir sonuçtan çok daha öte bir yer, on üzeri on üzeri yüz yirmi üçte bir olasılık:
Roger Penroseun karoları
ama unutmuşlardı, peşime gözcü takmayı. Plajdaki çardaktan bir kitap kapıp gelmiştim. Şimdi kareleri geçmek daha kolay.
Ve böyle böyle, olacak en kolay; nasıl ki devlerin omuzlarında yükseldiğini itiraf eden elleriyle tutuyordu Isaac.. elma düşüren ağacın mitolojik söyleminde, bir yay.
-
Kısa açıklama:
1. Codez mevki ve Hal Goeff karakteri, Geoffrey Saul adlı çizerin Adaptus Codex resmi üzerine türetilmiştir.
2. futuristik
zamanına göre ilerici-modern çizgiler taşıyan
3. cyclotron (fantas
bla fantaslothroaam
ilk parçacık hızlandırıcılarından.
4. mitologya
insanlaştırılmış tanrıların, yarı tanrıların kişiliklerinin serüvenleştirilip efsaneler haline getirilmesi şeklinde kuşaktan kuşağa geçen tüm bilgilere verilen ad.
mitoloji yada pantheon'dan ne farki oldugu belirsiz olan kelime.*
Akın Akça
Tarih : 2010-03-19 18:41:22 | Hit: 1752 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.