Meltem üyemiz gönderdi.
Doğruldu mağarasında hemen. Deniz, üstüne üstüne
büyürken, sırtını kayalara bastırdıkça
bastırdı ve haykırdı kapkara 'Kutsarın seni ey acı
büyük doğurgan! ' Dışarı çıktı: -özlemim buldu
görüntüsünü! - Islak, keskin kokulu otları okşadı,
senin adını andı usulca ve baktı: bir uzun
pembe kuşlar katarı havalanırdı senin soluğundan göğe.
Mağarasına döndü: 'Özlemim, usta avcı, buldu
görüntüsünü! '
-Dillendi mi yürekte yokluğun,
sen yer alırsın yanımda;
bu sayıklamalar, bu duyduğun,
tutsak çocuklar kanımda.
Kasıklarım yanardı kımıldadıkça tohum.
Mağaramda soyundum ve soyundu deniz karşımda,
yağmur altında çırılçıplak, -sarp,
karanlık kuytularda ışık kasırgaları kopararak:
tepeden tırnağa sen! tepeden tırnağa sen!
Ve başladı kanlı töreni sevdanın, biz bu düşe girerken,
biz bu düşe girerken.
-Astım kara taştan duvarlara
yeşil altın süslerini;
hazzın lavında benimle ara
sonsuzdaki ak yerini.
Biz o düşten çıkarken, güneş parladı birden
denizi pençesine alıp: - bir kez yaşadınız
ve sonrasızca! - Kılıçlar sıyrıldı kınlarından.
Ve hakan, uzak doruklardan usul usul
çadırlarını toplayıp ilerleyen geceye karşı
kızıl doğanlar salıp buyurdu, istemini gücünün
som mermerine kazıyıp: 'Bir kez yaşayacaksınız
ve sonrasızca! '
-Kül bağlardı yüzünün aklığı
için için yanmasaydım;
nasıl uçardın o uzaklığı
seni burda anmasaydım.
Turan Oflazoğlu
Tarih : 2010-03-19 18:37:23 | Hit: 1236 | Puan: 0
Copyright © 2007 - ∞ by CemveNuray.Com. Tüm hakları Cem ve Nuray'a aittir.