Sabır Taşı

Neslihan üyemiz gönderdi.

Kolum,kanadım kırık bugün,
Elim kalkmaz, beynim çoktandır uyuşuk.
Aylardan Eylül, günlerden pazartesi,
Kavurucu Güneş, neden ısıtmaz ki beni.
Tespih tanesi gibi her kilometre, git git bitmez.
Bugün, her günden biraz daha nemli gözlerim.
Off! ! ! sıkılıyorum,
Ağlamamak için dişlerimi sıkıyorum.
Bu yol nereye gider?
Soruyorum bir vakit sonra kardeşim, ben nereye gidiyorum?
Yolun sonunda beni kim bekler?
Ayaklarım geri, geri gider de bir türlü geri dönmez.
Nedir sarp dağların arasına beni götüren?
Aydınlıktan, karanlığa doğru sürükleyen,
Gitmemek için direnip sonra sürüne, sürüne yürüyen.
Zormuş be ayrılık.
Kaporta sağlam gibi ancak, motor sağır,
Çekmez yükü ihtiyar kasa,
Bu virajı geçerim ama sonraki rampanın ardı karanlık.
Ayrılık bize düştü ahu gözlüm, ağlamak ile birlikte.
Kim siler akan yaşı,
Gelir mi geri, ömrümün senden ayrı geçen yaşı?
Geçer deme sus!
Eridi, gitti kalmadı bende sabır taşı…
 
Yalçın Karagöz
 






 

Tarih : 2010-03-19 16:22:43 | Hit: 1823 | Puan: 0